3 Mart 2014 Pazartesi

MEDİTASYON İLE TANIŞMAK


Bu yazımda size meditasyon ile ilk tanışmamı anlatacağım ...


Hatırlar iseniz geçen hafta anlattığım bölümde annem benim düşünmemi ve bilgileri içime sindirmemi istemişti .. Çok da iyi yapmış bence . Bugün yazımı yazarken düşündüm de , eğer beni hemen zorlasaydı muhtemelen faydasını göreceğim bir çalışma olmazdı .

Zaman içinde şunu öğrendim ; yapılan tüm ruhsal gelişim çalışmalarında , kişinin kendi karar vereceği zaman , kendini  rahat hissedeceği cümleler kullanması en doğru sonucu ortaya çıkartıyor .
Bu bence üzerinde önemle durulması gereken bir konu .
Açık söyleyeyim eğer çalışmalarımı kendi özgür bakış açımla ilerletmeseydim  , bugün "ermiş bir kedi " olamazdım ... :)))

Gelelim konumuza ...

O gün bütün öğleden sonra balkonda yattım . Önce derin bir uykuya daldım , hattâ sarışın tombul kardeşim Bulut Yudum da bir ara yanıma uzanmış , hiç farketmedim bile
Kızlar benimle hep didişir ama uyku vakti gelince de genellikle çaktırmadan bana yanaşırlar.

Eh ! elbette  " ağabey " olmak kolay değil :))

Balkonda Uyku


 Ertesi gün çok sakin uyandım , sessiz kalmayı tercih ettim ve devamlı annemin anlattıklarını düşündüm . Önce gerçekle bağdaştıramadım ; anlatılanlar elle tutulamayan , gözle görülemeyen ve ispatı olmayan şeyler diye düşündüm .
Bir yanım da "annen sana doğru olmayan bir şey söylemez " diyordu ...
İnanın üç gün , üç gece düşündüm .

Sonra bir sabah uyandım , veee ; denemeye karar verdim .
Öyle ya , kaybedecek neyim var ki , kendi kendime çalışacağım ...
Ya faydasını görürsem ...
Güzel olmaz mı ? ...
" Haydi , dene be oğlum Bulut Duman " dedim kendi kendime.

Hemen büyük bir kararlılıkla annemin karşısında dimdik durdum , gururlu bir asker edâsıyla ;
BEN HAZIRIM ANNECİĞİM    
diyiverdim .

Annem hâlime çaktırmadan güldü , farkındayım . Elimden tuttu ve çalışma odasına götürdü.
Birden çok heyecanlandım , titrediğimi hissettim . Neler olacağını kestiremiyordum .

Annem başlamadan önce bana kısa bir bilgi verdi .
Meğer meditasyon dediğimiz şey tamamen ruhumuza , öz varlığımıza odaklanmak ; tüm dünyevî yargı ve düşüncelerden arınmak ve böylece iç sesimizle bir olup duygularımızı dengelemek ve/veya rahatlamak için yapılan bir tür düşünce çalışmasıymış .

Birden rahatladım , heyecanım yatıştı ve cahilce bir düşünce geçti içimden ;
" Aman ne var bunda ? bir tek düşünecekmişiz .."  dedim  kendi kendime ...

Şimdi anlıyorum ;  DÜŞÜNMEK  çok derin ve önemli bir şey ...

Annem dingin ve yumuşacık bir ses ile meditasyona başladı.

" Aldığın her nefesin farkına var ve tüm hücrelerine yaşam enerjisinin gittiğini hisset . Derin nefes al ve gevşe . Bütün kaslarının gevşediğini ve rahatladığını hissedinceye kadar bekle . Şu  " AN "  için teşekkür et .  ( bir müddet bekledik )
Ve şimdi gözlerini kapat , seni saran , tanrının sonsuz sevgisini hisset ve güvende olduğunu bil .
Kendini yemyeşil bir bahçenin ortasında gör . Ellerini göğe doğru açıyorsun .. Etrafındaki tabiata ve sahip olduğun hayata ve nefesine teşekkür et .Sen teşekkür ettikçe önünde çok güzel bir kamp ateşi oluşsun . Bu  güzel ve büyük bir ateş . Mor renkli alevler ışıltılar saçarak yükseliyor . Bu  alevler senin için bir sevgi çemberi oluşturuyor ve seni koruyor , emin ol .
Şimdi alevlerin arkasında baban ve ağabeyini görüyorsun . Sana sevgi ile baktıklarını hissediyorsun . Aralarında bir televizyon ekranı duruyor ve ekranda ayrıldığınız gün olanlar bir film gibi geçiyor .
Hemen babana ve ağabeyine kocaman öpücükler gönderiyorsun ve el sallıyorsun .
O da ne !!! Ekranda seni üzen sahneler birden duruyor ve yayın kesiliyor .
Aynı anda önündeki kamp ateşinin mor alevleri , sevinç ile dans edermişcesine, göğe yükseliyor .
Alevleri seyrederken tüm sıkıntılarının ve küskünlüklerinin alevlerin içinde yok olduğunu  hissediyorsun .
Şimdi ekranda kendini baban ve ağabeyinin kucağında görüyorsun . Seni seviyor ve seninle oyunlar oynuyorlar . Sana , ne kadar değerli olduğunu ve seni hep sevdiklerini söylüyorlar .
( Sessizlik oldu  .. )
Şimdi kendini gene alev çemberinin yanında hisset , karşında baban ve ağabeyin sana bakıyorlar .
Onlara ; sevgini anlat .. aranızda yaşanan ayrılığın nedenlerini anladığını söyle .. bu deneyimin senin hayatına kattığı farkındalık için teşekkür et .. onları anladığını söyle .. "

Annem her cümlede uzun bir ara verdi ,  kendi kelimelerim ile herşeyi tasarlamamı söyledi ve babam ile ağabeyime bu şekilde anlatmam konusunda beni uyardı ..
Söyleyeceklerim bitince hafifçe başımı salladım ve annem devam etti .

" Şimdi tüm yaşananlar için kendini ve onları affettiğini söyle . Artık kendi yoluna  devam etmeye kararlı olduğunu ve onları da kendi yollarında sevgi ile  özgür bıraktığını söyle . " dedi .

Bu aşamada ne kadar gerildiğimi size anlatamam . Sanırım annem birşeyler hissetti ki ,
" affetmek "  ve  " özgürleşmek " cümlelerimi yüksek sesle söylemem konusunda bana ısrar etti .
Önce kelimeler ağzımdan çok zor çıktı . Sanki boğazıma birşeyler tıkandı , ağlamaya başladım .
Annem " durma , söylemeye devam et " diye beni uyardı .
Her cümlede daha fazla sarsıldım . Hıçkıra hıçkıra ağlamak ile böğürmek arasında garip bir şey ...
Gözlerimden seller gibi yaş akmaya başladı .
Bu durum ne kadar devam etti bilemiyorum ama her seferinde cümlelerimi daha rahat söylemeye başladığımı hatırlıyorum .
Sonunda ağlamam durdu , hıçkırıklar kesildi ve içimi büyük bir ferahlık kapladı . Sanki birileri yüreğimdeki tonlarca yükü kaldırıp dışarı atmış gibi hissettim , ve annem devam etti .

" Baban ve ağabeyinin sevgi ile yollarına devam ettiklerini gör ...
Önündeki kamp ateşi parlıyor ve mor alevlerin içinden senin koruyucu meleklerin çıkıyor . Seni kutluyorlar ve öpüyorlar . Şimdi sen de alevlerin içindesin , etrafında dans ederek senin tüm sıkıntılarını yok ediyorlar . Meleklerinin getirdiği bembeyaz yeni giysilerini giyiyorsun .
Çemberin dışına çıkıyorsun ve birden etrafını rengârenk kelebekler sarıyor ...
Seni yepyeni güzel bir yolculuğa davet ediyorlar .
Önünde uzanan yemyeşil kırlarda koş , yanında akan ırmak kenarındaki çiçekleri , etrafındaki kelebekleri , güzel kokuları hisset , çimenlere uzan , gönlünce oyna ...
Irmak kenarına otur ve akan suyun sendeki tüm sıkıntıları , korku ve endişeleri , kırgınlık ve öfkeleri alıp götürdüğünü gör .
Artık yepyeni bir Bulut Duman var . Kendi yoluna devam ediyorsun ve güvendesin .

Şimdi sana eşlik eden meleklerine ve kelebeklere teşekkür et .
Derin bir nefes al ve kendini hazır hissedince  gözlerini aç "

Biraz bekledikten sonra gözlerimi açtım ve annemin kucağına çıkıp sıkıca ona sarıldım .
Sanırım gözümden bir kaç damla daha  yaş aktı ...

Kendimi iyi ve ferahlamış hissediyordum ama genede annemin sıcaklığına ihtiyacım vardı ..
Ana - oğul sessizce birbirimize sarılıp oturduk ...


Aslında meditasyon sırasında neler hissettiğim konusu da var elbette ...
Sonra anneme herşeyi sordum , size haftaya tüm hissettiklerimi ve neler yapılması gerektiğini anlatacağım .


Sizin de aklınıza gelen sorular olur ise bana yazın lütfen , cevaplamaya çalışırım ...
Beni aşan sorularınız olur ise anneme danışırım ..

Dediğim gibi  " düşünmek  " ince iş  :)))



HERKESE İYİ HAFTALAR ...