… EVDEN UZAKTA OLMAK...
Hayal ettiğim gibi değilmiş… Hâlâ alışamadım..
İçimde bir boşluk var, kendimi korumasız hissediyorum.
Arkadaşlarımın arasında keyifli olmam gerekirken ben kendimi yalnız ve huzursuz
hissediyorum.
Ailemden uzakta sanki kocaman bir boşluktayım..
Burada, hayatın temposu, sosyal ortam, arkadaşlık
ilişkileri, ev düzeni, mutfak düzeni, aklınıza gelebilecek her şey benim
alıştığım düzenden çok farklı. Fransızca iletişim kurmak ise ayrı bir uğraş…
Ayla teyze, Avril ve Cher’ in anneleri bile benimle Türkçe
konuşmuyor. Benim pratik yapmam için bu önemliymiş.. Şüphesiz benim için iyi
oluyor ama bunaldım…
Gerçekten bunaldım..
Geçen hafta sonu
annemi aradım, biraz benimle ilgilenmesini, Ayla teyze ile konuşup
hayatımı düzenlemesini rica ettim.
Aldığım cevap beni şaşırttı ve üzdü, iki gün boyunca hem
ağladım, hem düşündüm. Bir yandan da ev halkına bir şey belli etmemeye
çalıştım.
Annemin bana cevabı aynen şöyle oldu;
“ Güzeller güzeli oğlum benim, sen artık büyüdün. Kendi
kararlarını vermeyi ve işlerini yoluna
koymayı öğrenmelisin. İhtiyacın olduğu zaman elbette bana danışacaksın, ben de
sana elimden geldiği kadar yol göstereceğim… Ama artık hayatının sorumluluğunu
taşımasını öğrenmelisin.. Bu yolda zaman zaman yanlış yapacaksın, belki
üzüleceksin… Bunlar hayatın bir parçası, her an bir başkasının koruması altında
yola devam edemezsin. Ben sana güveniyorum, biliyorsun ki zamanı geldiğine
inandığım için senin bu deneyimi yaşamana izin verdim. Benim sana güvendiğim
gibi sen de kendine güven lütfen. Her zaman kendini kibar bir şekilde ifade et,
tercihlerini söyle.. Kendi değerini bil ve etrafındakilere saygı göster,
kimseyi yargılama. Sen benim en değerli hazinemsin, her zaman yanındayım ama
sen kendi yolunda ilerlemelisin… “
Bu yazdıklarım telefon konuşmamızın bir özeti. Aralarda hep
“ama anneeeee ! “ dedim durdum, boş ümitler içinde çırpınan salaklar gibi..
Çaresiz…, telefon kapandı, ben kendimle kaldım baş başa…
Önce annemin beni anlamamasına çok kızdım, sinirimden
ağladım..
Sonra kendimi yalnız ve çaresiz hissettim, üzüntümden
ağladım..
Sonra da, başladım düşünmeye, annemin söylediği her cümleyi, her
kelimeyi tek tek inceledim..
Annem bana ne
göstermek istedi diye düşündüm.. O kadar çok düşündüm ki sonunda Ayla teyze bir
sorunum olup olmadığını sordu. Elbette kuyruğu dik tutarak her şeyin yolunda
olduğunu söyledim ve kibarca teşekkür ettim.
Annem beni kendim olmaya hazırlıyordu, anladım, ama bu sefer
de “ne? ve nasıl?” yapmalıyım diye düşünmeye başladım.
Duygularımı ve endişelerimi kontrol ederek bir kâğıda
yazdım.
Neyin eksikliği bende endişe duygusunu yaratıyor ? çok
düşündüm.. ve buldum.
ANNEM… eksik olan, annem..
Evimde, anneciğimin yanında iken, her şeyi ben yapıyormuşum,
her şeye ben karar veriyormuşum gibi kendimi çok güçlü ve becerikli hissediyordum.
Ama şimdi annem yanımda değil, sorumluluk bende..
İnanın bana, bu çok tuhaf bir duygu, tam bir boşluk ve
yalnızlık hissi; bir bardak süt içmek için bile,
“ anneeee, süt içeceğim beeeennn !!! “ demek istiyorum,
anneme seslenirsem rahatlayacağım sanki...
Annemin bana aktardığı tüm öğretileri hatırladım.. Enine,
boyuna düşündüm..
Sonunda fark ettim ki kendi sorumluluğumu taşımalıyım… Terk
edilmedim, kendim olmak için büyük bir adım attım. Yolumda her an ihtiyacım
olan destek bana gelecektir, biliyorum. Öncelikle hepimiz eşitiz, birbirimizden çekinmek için hiç bir nedenimiz yok. Olduğumuz hâlimiz, en güçlü hâlimizdir. Güçlü olmak, aynı zamanda kendine güvenmek demektir. Hissettiğimiz ve yaşadığımız bir olmalı; iç - dış dengemiz eşit olmalı...
Kendime güveniyor isem, kendimi ifade etmeliyim, kendi
seçimlerimi yaşayabilmeliyim…Elbette terbiye sınırları içinde ve karşımdaki
herkese saygı göstererek…
Ben kendime güveniyorum, kendi olduğum hâlimi yaşamaya kararlıyım ...
Önce Ayla teyze ile konuştum.. Kibarca tercihlerimden ve
alışkanlıklarımdan bahsettim..
Ev düzenini bozmadan neler yapabiliriz; konuştum.
Kendisi ile ara sıra Türkçe konuşmak ihtiyacım olduğundan
bahsettim, çok olumlu karşıladı..
Gün içinde biraz kendime zaman ayırmak istediğimi anlattım;
elbette dedi…
Ve daha bir çok detay….
Ohhh !!! rahatladım…
Demek ki kendine güvenip konuşunca her şey düzene
giriyormuş, şimdi kendime kızıyorum bu kadar zamandır eziyet çekmek bana
yakıştı mı ? Yakışmadı elbet J))
Her an yeni bir şey öğreniyoruz işte….
Kuş gibi hafifledim.. TATİL ŞİMDİ BAŞLIYOOOOOORRRR…
Sabah annemle konuştum, mutlu olduJ)
her gün gittiğimiz park |
Charlotte ne yapıyor acaba ? yarın parka beraber gitsek..., bu
akşam Avril ile plan yapmalıyım…
Haftaya görüşürüz..
Unutmadan, geçtiğimiz hafta neden yazamadığımı söylememe gerek var mı? :)))
Jas de Bouffan’ dan sevgilerimle…