NİHAYET !!!!!
Anneme, kardeşlerime, aileme kavuştum J))))))))))))))))
Kucaklaşınca bu hasrete nasıl dayanabildim diye kendime
hayret ettim doğrusu.
Kısmet’ görecektiniz, AAABİİİİİİİİİİİİ ! diye çığlığı bütün
havaalanında duyuldu, bir yandan Kısmet’in sesi, diğer yandan Esra ablamın
“yapma kızım bi dur diyorum” diye çırpınmaları….. Herkes bize baktı.
Hâlimiz görülecek bir şeydi…
Geçtiğimiz hafta Perşembe günü geldiler. Biraz yorucu bir yolculuk yapmışlar ve gece geç bir saatte Marsilya’ya vardılar. Sanırım sezon yoğunluğu yüzünden direk uçuşta yer bulamamışlar..
Biz bütün ev halkı karşılamaya gittik, ama “hoş geldin” partisini Ayla teyze hafta sonuna bırakmayı uygun gördü. Avril ve ben sürprizi baştan beri anlamıştık ama elbette kimseye bir şey söylemedik.
Neyse, o gece hasret giderip hemen yattık, çünkü “Cuma” büyük güne
zinde kalkmak gerekti J))
ARKADAŞLARIMIN TEBRİK KARTLARINDAN ÖRNEKLER :))
Cuma günü okulda
kursu bitirenler için bir tören yapıldı, sertifikalarımızı aldık…
Dereceye girenlere ödülleri verildi; beyaz bir defter
sayfası şeklinde plaket.
Ayrıca birinciye şık bir dolmakalem hediye edildi.
Birinci kim mi oldu ??
Bu konuda biraz kendimi utangaç hissediyorum; Birinci BEN oldum J)))))
Elbette çok mutluyum, başarmış olmak ve takdir edilmek
muhteşem bir duygu ama annemin ve ailemin gözlerindeki gurur ifadesini görmek ……
İşte bunu yazabilmek için 40 fırın ekmeğe daha ihtiyacım var..:)))))))))))))))))))))))))))))
Çok duygusal anlar yaşadık. Önce bütün aile kucaklaştık,
hepimizden sevinç ve gurur gözyaşları aktı.
Ben ödülümü anneme verdim ve minnetle ellerinden öptüm, beni
bugüne getirdiği, beni eğittiği, bana güvenerek bir çok imkân tanıdığı için
teşekkür ettim…
Kız kardeşlerim, canlarım benim; en az benim kadar
sevindiler..
Bütün arkadaşlarım, Ayla teyze ve ailesi etrafımızı sardı,
herkes coşkuyla beni tebrik etti…
Rüya gibi…
Annem hem gururlu hem de çok duygusaldı.. Bana sımsıkı
sarıldı ve ömrüm boyunca unutmayacağım bir konuşma yaptı. Özetle şöyle dedi;
“Oğlum benim, senin başarın ve azmin beni çok mutlu ediyor.
Bir anneye verilebilecek en güzel hediyeleri bana veriyorsun, teşekkür ederim. Ama
bugün burada mutluluğumuzu paylaşan bütün dostlarımıza ve sevgili çocuklarıma
şunu söylemek isterim; benim için dünyada en önemli olan ailemizin birliği,
sevgi bağı, birbirimize olan saygı ve sadakatimiztir. Ailemiz demek ile
çekirdek ailemizin ötesinde tüm evreni kapsayan kocaman bir aileyi de anlatmak
istiyorum elbette.
Ben, izninizle, sevgili oğlum ve kızlarıma yüreklerinde
taşıdıkları sonsuz sevgi, saygı ve sadakat duyguları için teşekkür etmek ve
hepsini kucaklamak istiyorum…. Bu başarıda birbirlerine destek oldukları için bütün çocuklarımın ve dostlarımın da payı var elbette...Herkese tek tek teşekkür ederim...”
Hepimiz birbirimize sarıldık, kız kardeşlerim de gözlerinde
yaşlarla bana sarıldılar…
Derler de inanmazdım, bir anda çocukluğumuz hızlandırılmış
film gibi gözümün önünden akmaya başladı.…
Veeee, midemde büyük bir acıyla kendime geldim. Film durdu,
büyülü anlar bitti ….
Yer cücesi Kısmet midemi yumrukluyordu J))))))))
AAAABİİİİİİİİİ ! Annem ne diyoooooo?
AAAAAABİİİİİİİİİİİİİİİ ! Onu bana ver, ben taşıyacağım ( “O”
dediği şey ödülüm :)) )
AAAAABİİİİİİİİ ! sıkıldım, herkes tuhaf konuşuyooooo offffff ! ( yavrum benim Fransızca anlamıyor
elbette )
YAAAAA !!!!!
AABİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ !
Son nida bardağı taşırdı ve annem gözlerini açtı, Esra abla KISMEEETT diye kükredi ve ortalık karıştı.
Bebek Kısmet’imiz gerçekten büyümüş, ama sadece bedeni… J))))
Anlaşılan bu yaz epey yaramazlık yapmış ve terbiye edilmeye
çalışılmış… Çalışılmış diyorum, çünkü pek de terbiye olmuş gibi davranmıyor.
Hakkını vermeliyim, velet pek akıllı.. Etrafta annem veya
Esra abla var ise hiç sesini çıkartmadan bir köşede duruyor ve başını koynuna
eğerek masum pozu kesiyor.
Eğer canı çok sıkılmadı ise konuşmalarına da aklınca dikkat
ediyor.
Akıllıca bir yol bulmuş kendince garibim. Hiçbir şeye itiraz etmiyor, fakat söylenen her şeye hemen bir soru veya görüş üretiyor…
Akıllıca bir yol bulmuş kendince garibim. Hiçbir şeye itiraz etmiyor, fakat söylenen her şeye hemen bir soru veya görüş üretiyor…
Size birkaç örnek; “Kısmet’ten inciler”
* “ kızım haydi yemeğini bitir artık”
“ama sen yemiyosun kiiiii “
* “kızım haydi kahvaltıya gel”
“ama Esra abla daha kuyruğumu taramadı kiiiiii “
* “ kızım uyku vakti geldi “
“ ama ablam uyumuyo kiiii “
* “ kızım bak ne güzel çocuklar top oynuyor, haydi sen de git
yanlarına “
“ ama ben onları tanımıyorum kiiiii “
burada asıl amacı bizleri didiklemek için yanımızda kalmak, yoksa çekinmek veya
utanmak gibi bir duygusu var zannetmeyin.
burada asıl amacı bizleri didiklemek için yanımızda kalmak, yoksa çekinmek veya
utanmak gibi bir duygusu var zannetmeyin.
* “ kızım bak uslu dur, yemekten sonra parka götüreceğim seni”
“ ama sen zaten gideceksin, beni tek başıma bırakamazsın
kiiii “
Daha ne inciler var….., sayfalar yetmez…
" ama neden ? "
" ama nasıl ? "
" ama nooluur kiiii ? "
en güzeli ....
" ama benim suçum diiiiii iiiiilll kiiiiiii ! "
:))))))))))))))))))))))))))
Ailem ile beraber olmak çok güzel, Kısmet bizi bu kış epey meşgul edecek gibi görünüyor…
Ailem ile beraber olmak çok güzel, Kısmet bizi bu kış epey meşgul edecek gibi görünüyor…
Biz bir haftadır Ayla teyzenin sürpriz seyahatinde, teknedeyiz, çok
kalabalık bir gurup….
Cash amca bile geldi bizimle..
Cash amca bile geldi bizimle..
Müthiş sohbetler oluyor, biz çocuklar çok şey öğreniyoruz.
Kardeşlerim de zaman zaman bize katılıyor, elbette ben biraz tercümanlık
yapıyorum. Sanırım onlar da birşeyler öğrenmeye niyetliler, ne hoş….
Kısmet çok kararlı, mesleğini seçmiş; Fransızca öğrenip yazar olacakmış… Haydi hayırlısı..
Bodrum’ a dönüşümüz biraz gecikiyor, sanırım ay sonunu
bulacak. Dönmeden bu gezimizden biraz bahsetmek istiyorum haftaya…
Umarım yazacak sakin bir köşe bulurum kendime..
Görüşmek üzere,
AKDENİZ’ DEN
SEVGİLER….