Ben hayatımda böyle şey görmedim…..
Muhteşem bir güzellik, LAVANTA TARLASI …..
Hafta sonu çok kalabalık bir gurup, aileler ile birlikte
unutulmayacak bir gezi yaptık.
Annem lavanta çok sever, bizimkiler gelince bir daha bu
güzellikleri yaşayacakmışız J))
Ayla teyze söyledi….
İnanın bütün bir ömrümü lavanta tarlası seyrederek
geçirebilirim. Anlatılamaz bir renk, koku ve dinginlik.. Sanki dünyadaki tüm
gürültü ve her türlü kirliliği içinde eritip yok etmiş gibi..
Hemen hemen her tarlanın kenarında birer taş ev var
muhakkak. Kimi küçücük, kimi daha büyücek, kimi de geniş çiftlik evleri…
Bazıları konaklama tesisi olarak hizmet veriyor, provence
lezzetleri sunan özel ve samimi aile işletmeleri….
Sabah kahvaltı sofrası bile lavanta kokuyor J)), lavanta balı, lavanta
reçeli….
Ayla teyzenin organizasyonları meşhurdur, güzel bir taş ev
kiralamış; 7 aile çoluk-çocuk, kedi-köpek, epeyce kalabalık gittik.
Lâf aramızda, annem gelince yapılacak organizasyonları pek
merak ediyorum doğrusu, şimdiden karşılama günü için hummalı bir çalışma
başladı bile, J))))))
Canım annem, güzel kardeşlerim, küçük Kısmet ve sevgili Esra
ablacığım; ahhh ! çok ama pek çok özledim….
Gene konuyu dağıtıyorum, toparlan Bulut Duman …
Bu gezinin bir başka önemi daha var elbette; Avril ve Cher ‘in
kedi amcaları, İngiliz asıllı sevgili Cash amca ilk defa bizimle geldi.
Yaşı oldukça ileri olmasına rağmen çok dinç ve sağlıklı.
Kendi tercihlerini yaşamayı ve sessizliği seviyor. Günün yarısından fazlasını
okuyarak geçiriyor. Pek konuşkan olduğu da söylenemez doğrusu, tam bir
beyefendi, gerektiği zaman ve gerektiği kadar konuşmayı tercih ediyor.
Ama bu seyahatte fark ettim ki, bir beyefendi olduğu kadar
aynı zamanda bir hayat adamı. Çok tecrübeli, çok bilgili… Şimdi Cher ile
aralarındaki yakınlığı daha iyi anlayabiliyorum.
İlk gittiğimiz gün, akşamüzeri gün batmadan beni yanına
çağırdı, Avril ve Cher de oradaydı.
“ Haydi çocuklar, lavantaların arasından güneşin batışı en
güzel karşı tepedeki ağacın altından izlenir, yürüyün bakalım, özel bir
günbatımı yaşayalım” dedi.
Hiç böyle bir davet, üstelikte Cash amcadan beklemediğim
için heyecandan ne diyeceğimi bilemedim ve sadece;
“ Teşekkür ederim efendim.. ” diyebildim. Yol boyunca da
onları sessizce takip ettim.
Avril’ in elinde bir sepet vardı, meğer keyfine pek düşkün
olan Cash amca yanımıza atıştırmalık da almayı ihmal etmemiş.
Ağacın altına yerleşince önce lavantalar, renkler ve Cezanne
hakkında küçük bir sohbet yaptık, sonra elini omuzuma koyarak, “ söyle bakalım,
hayat nasıl gidiyor ? “ dedi bana.
“ Çok iyi gidiyor, teşekkür ederim efendim, ayrıca dil
bilgisi konusunda da oldukça ilerleme kaydettim efendim “ dedim kibarca.
Bana “ aferin evlat” demesini beklerken, gür sesi ile
kocaman bir kahkaha attı. Şaşırdım…
“ Bakma öyle şaşkın şaşkın yüzüme, aşk nasıl gidiyor ?,
kızlarla aran nasıl ? diye soruyorum
sana “ diyiverdi..
Utandım ve önüme baktım, söyleyecek hiçbir şey bulamadım..
Haftalardır bastırmaya çalıştığım duyguları yeniden
hissetmeye başladım. Hiçbir şey söyleyemedim.
Ne diyebilirdim zaten; “Charlotte benim aşkımı kabul etmedi
“ mi diyecektim yani…..
Ben bunları düşünürken Cher imdadıma yetişti ve sessizliği
bozdu ama söylediklerini duyunca daha beter şaşkına döndüm..
“ Amcacığım, Bulut Duman henüz çok genç ve tecrübesiz. Bu
yaz biz, aşk konusunda biraz sohbet ettik, eğer arkadaşım izin verirse bu
konuda sizin de fikirlerinizi almak isterim “ diyerek bana baktı.
Ben de elimle, “müsaade senindir” anlamına gelmesi için “söz
sende” işareti yaptım.. Çünkü, şaşkınlık-utanç-heyecan karışımı sesimin çıkmasına
engel olacak gibi hissettim.
Cher, başı ile teşekkür etmek için selam verdikten sonra
devam etti.
“ Charlotte’ u tanırsın, Mme. Legrand’ ın kızı, çok güzel ve
akıllıdır, hayatı dolu dolu yaşar, sosyal anlamda pek faaldir. Hoş geldin
partisinde ve arkadaşlarla tanışma gezilerinde Bulut Duman ile yakından
ilgilendi. Charlotte’ u tanıdığım için söylüyorum; eminim ki bizim oğlanı hem
yakışıklı, hem de akıllı bulmuştur. Çünkü özelliği olmayan biri ile sırf
kibarlık olsun diye ilgilenmez.”
Bu duyduklarım gururumu okşadı doğrusu, oturduğum yerde
çaktırmadan kabarmaya çalışırken Avril ile göz göze geldim, bakışlarıyla bana
güç verdi.
Sözü Cash amca aldı;
“ Tamaaaamm, şimdi anlaşıldı bu utangaçlığın ve suskunluğun
sebebi. Ben size olanları anlatayım..
Sevgili oğlumuz Bulut
Duman, kızın bu ilgisi karşısında heyecana kapılıp büyük bir aşkın başladığını
düşünmüş anlaşılan… Bu hepimizin zamanında yaptığı sıradan
hatalardan biri elbette.. “
Dedi ve bir kahkaha daha patlatırken sırtıma da defalarca “tap-tap”
vurmayı ihmal etmedi …
Bir an ne hissedeceğimi bilemeden düşündüm ve bir karara
varamadan Cash amca devam etti;
“Biz erkekler değişik varlıklarız; kedi, köpek, insan hiç
fark etmez… hepimiz aynıyız…. Birbirimize benzemek iyi değil mi evlâtlar J)))…. Şaka bir tarafa,
fark etmemiz gereken konu şu; bizler hayatımızın ilk döneminde annelerimize
sıkı sıkıya bağlı yaşarız, sonra yaş aldıkça annemiz yerine başka dişi
enerjileri koymaya başlarız ve bunlara da kız arkadaş, sevgili, aşık olduğum
güzel J))),
eşim gibi bir sürü isim takarız. Aslında bilinç ile hiç fark edemediğimiz fakat
ruhumuzun çok iyi bildiği durum şudur: Biz erkekler daima dişi enerjinin
tamamlayıcı gücüne ihtiyaç duyarız. Ancak dişiller, eril enerji ile
tamamlansalar dahî, bizlere oranla çok daha fazla kendilerine yetebilirler.
Erkek ve dişi arasındaki en çarpıcı fark ise; erkekler, dişi
enerjiye olan ihtiyaçlarını bilinç düzeyinde fark edemezler, ancak dişiler, hem
erkeklerin bu durumu, hem de kendi güçleri konusunda tamamen bilinçlidirler.
Yaş aldıkça da bu özelliklerini büyük bir ustalıkla geliştirirler, bu onların doğasında var J)))))) “
Ben duyduklarımı anlamaya çalışırken Avril hemen söze
karıştı.
“ Ama amcacığım bir noktayı kavrayamadım, biz erkekler
kızlarla nasıl doğru arkadaşlıklar kuracağız?”
Cash amca hepimizin gözlerinin içine tek tek baktı ve,
“ İşin sırrı sabır çocuklar, doğru arkadaşlıklar, doğru
ilişkiler hak ettiğiniz şekilde elbet karşınıza çıkacaktır, yeter ki siz her
zaman sevgide kalın ve hak yasasına uygun yaşayın … “ dedi.
Güneş alçalmaya başlamıştı bile, hepimiz sessizce muhteşem
renkleri seyre daldık…
Belki Cash amca gençliğinde yaşadıklarını hatırladı, kim
bilir..
Derin düşüncede olduğu yüzünden okunuyordu..
Derin düşüncede olduğu yüzünden okunuyordu..
Eminim...., biz oğlanlar ile benzer şeyleri düşündü;
KIZLARI ANLAMAK ZOR ZANAAT…
Haftaya tekrar buluşmak üzere,
SEVGİLER…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder