12 Kasım 2014 Çarşamba



EVİM EVİM, BENİM GÜZEL EVİM……..


Ekim başında Bodrum’a döndük..

“ Evine döndün de neden hiçbir şey yazmadın Bulut Duman ? “ diye düşünmüşsünüzdür, eminim..
Anlatayım; İlk hafta “odamı düzenlemek”, “arkadaşların hoş geldin partileri” derken vakit nasıl geçti anlamadım. 
Sonraki haftalar annemin ani bir seyahati ortaya çıktı, Esra abla da daha önceden planlandığı gibi senelik iznini kullanarak Bodrum dışında olduğu için, kızlarla ilgilenmek de bana düştü.
Elbette esas Kısmet bebek ile ilgilenmek gerekti…
Bizim ufaklık ile ilgili anlatacağım çok fazla şey var, cimcime sayesinde önemli hayat dersleri aldım….
Sıra ile hepsini anlatacağım, ayrıca Cash amcadan da aldığım unutulmayacak öğretiler var..

Ama önce, benim için çok özel geçen tatilden bahsetmek istiyorum..

İtiraf etmeliyim; çok güzel bir yaz geçirdim J))))
Hayal bile edemediğim yerler gördüm, yeni arkadaşlarım oldu, bir çok şey öğrendim, değişik duygularla tanıştım….. Bunların hepsi  heyecan verici ama, ne yalan söyleyeyim, evde olmak hiçbir şeye değişilmeyecek bir duygu imiş, bunu da öğrendim..

Eylül ayının neredeyse tamamını denizde geçirdik.
Denizde hiç yazma fırsatım olmadı. Çünkü annemin gene “aile tatilinde telefon ve bilgisayar yasağı” devreye girdi. Eh! Ne yapalım?  Anne söyleyince boynumuz kıldan ince..

Ayla teyzenin annem için hazırladığı bu sürpriz seyahat, hepimizin rahat edebileceği bir yelkenli kiralayarak Akdeniz’e açılmak oldu. Annemle bütün ortak arkadaşlarını davet etti, fakat bu hazırlıkların titizlikle gizlenmesi gerektiğini herkese sıkıca tembihledi.
Annem geldikten sonra olanları seyretmek bizler için çok keyifli oldu doğrusu.

Ayla teyzenin dillere destan parti organizasyonları olduğu herkes tarafından bilinir ve arkadaşları da her zaman bir beklenti içindedirler, bilirim ve onların bu meraklı konuşmalarını dinlemek, çeşitli tahminler üzerine bahse tutuşmalarını izlemek beni hep eğlendirmiştir.
Ama bu sefer durum çok trajikomik oldu J)))
Annem her an “ne olacak acaba?” diye beklerken, Ayla teyze günlük hayatına devam etti ve sanki annem aylardır o evde yaşıyormuş gibi davrandı.
Benim mezuniyet törenimden sonra da;
“düşündüm de biraz bizim tekne ile çıkalım, deniz keyfi yapalım” dedi.



Eylül ayı bu yelkenlide geçti :))))



Annem de şaşkın şaşkın bakakaldı ve “nasıl isterseniz” demekle yetindi.
Öyle ya, teklif çok yersiz, ama misafir bulduğunla yetinmeli. Yelkenli kendi ailelerine göre, epey  küçük, ayrıca biz zaten deniz kenarında yaşıyoruz, annem arkadaşlarını görmeye geldi, denizi ne yapsın… değil mi ?

Kibarca Ayla teyzenin talimatlarına uyarak bizleri hazırladı ve Marsilya’ya doğru yola çıkıldı.
Evden ayrılmadan da beni kenara çekerek, her şeye uyum sağlayarak saygılı davranmamız gerektiğini sıkıca tembihledi.
Annem talimat vermeden rahat etmez J)))))))))))))))
Halbuki bir bilse olacakları….

Uzatmayayım, limana vardık. Fakat annem durmadan soru sormaya başladı. Bir türlü neden büyük limana geldiğimizi anlayamadı. Ayla teyze de elinden geldiğince saçma cevaplar verdikçe annem iyice sinir oldu J))
Sonradan neler düşündüğünü anlattı da, günlerce hep birlikte güldük J)) Ayla teyzenin yaşlandığını ve bunamaya başladığını bile düşünmüş J))

Limanda arabadan iner inmez üç tane üniformalı görevli yanımıza geldi ve eşyalarımızı alarak,                 “bizi takip ediniz lütfen” dediler.
Hepimiz denileni yapmaya başladık, VEEEEEEEEEEEEEE
Muhteşem yelkenliye ulaştık…
Annem, “Ayla biz nereye geldik” diye çırpınırken, güverte çoluk-çocuk, kedi-köpek tam bir panayır yerine döndü…
Annem için “hoş geldin” pankartları açıldı, sevinç çığlıkları, gözyaşları, kahkahalar…….
Tam bir sevgi seli..
Ayla teyze Fransa, İtalya ve Türkiye’den ortak bütün arkadaşlarını toplamış. Kiminin çocukları, kiminin torunları, birkaç ailenin kedi ve köpek çocukları…. Ortalık Nuh’un gemisi gibi oldu J)
Üç hafta Akdeniz’de çok çok çok güzel vakit geçirdik.. Harika koylarda yüzdük ve bir çok değişik limanda konakladık..

Ama asıl KISMET bebek görülmeye değerdi J)))
En küçük olduğu ve teknede onun yaşıtı kimse olmadığı için her gelen Kısmet için bir oyuncak getirmiş. İlk heyecan dalgası geçince ve curcuna bitince Kısmet hanıma tek tek hediyeler sunuldu..
Rengârenk toplar, bez küçük hayvancıklar, çıngıraklar, denizde içine binebileceği küçük bir bot bile vardı..
Bizimki artık ne yapacağını şaşırdı, şımardı da şımardı, tam bir kuduruk haline dönüştü..
Sevimli kerata bir anda herkesin ilgi odağı oldu. Türkçe bilmeyenler ile anlaşabilmek için kendince yöntemler geliştirdi.., başarılı da oldu.

Bence Kısmet müthiş akıllı ve eğitimli bir genç kız olacak. En önemli özelliği de, her şeye karşı bitmeyen bir merak ve öğrenme isteği ile dolu olması. Bu özelliğini aklını kullanarak çalışkanlık ile de birleştirecektir eminim…  

Bu seyahatte bir de kendine özgü vücut dili geliştirdi, çok şirin J)))))

Meraklı ve heyecanlı hâli : Şapka muhakkak başında, gözler kocaman boncuk gibi açılmış, bütün gövde, boyun ve baş 45 derecelik bir açı ileri doğru uzamış… Eğer yeni bir limanda karaya çıkmaya hazırlanılıyorsa, niye taşıdığını hiç anlayamadığım, çiçekli – böcekli bir sırt çantası görüntüyü tamamlıyor.
Sevinçli, mutlu ve “sev beni” mesajı veren  hâli : Gözler ince bir çizgi halinde süzülmüş, dudaklar büzülmüş, baş; boyundan “kaz gibi” öne doğru uzatılmış…. Sevgili anneannem bu pozisyona “süzme hanımın, büzme çarığı” pozisyonu derdi, hatırlıyorum J)))) Unutmadan ilâve edeyim; Kendini sevecek birini bulunca, otomatik olarak tüm vücut o kişiye doğru bir açı yapıyor. Aslında bu hareketi, şımarmaya niyet ettiği birini gözüne kestirince de otomatik olarak yapmaya başlıyor… Bu kız çok değişik, eşi – benzeri yok J)))
İtiraz ve kızgınlık hâli : Sağ kol yana doğru hareketli, sağ ayak yere vurmak veya keçi gibi tepinmek üzere hazır, gözler fal taşı gibi açılmış, boyun içeri çekilmiş, omuzlar kalkmış, baş mümkün olduğunca arkada ve dudaklar düz bir çizgi haline getirilerek yanaklara doğru yayılmış J))))))

Genellikle bu halleri seyretmek müthiş keyifli oluyor, itiraf etmeliyim…
Ama bendeniz, ailenin büyük oğlu Bulut Duman, …………

Pek kolay değil, ama yazacağım...
Gözlemlerim ve düşüncelerim ile birkaç yanlış yaptım veeee, dersimi aldım..

Haftaya anlatacağım…


SEVGİLER…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder